Bu Blogda Ara

28 Ekim 2011 Cuma

kocaman bir ağaç hayal edin...
 en üstte en büyük yapraklar...ve o yaprakların bağlı olduğu dallarda yeni yeşeren ya da yeşermekte olan yapraklar...
bu ağacın en büyük yapraklarından bazıları döküldü...
onlar dökülürken  çoğu zaman korktum...herbir düşüşte ağlamak mıydı acaba çözüm bilemedim...
bazen ağladım ,bazen hiç tepki vermedim...giden anıların ardından hoş bir gülümseme kaldı çoğu zaman yüzümde...çünkü dökülen o koca yaprağın gölgesinde o kadar güzel günler vardı ki...çocukluğum ... çocukluğumuz...
biz o yaprakların altında kocaman bir ailey(dik)iz...."..dik" demek istemiyorum ama işte en çokta bu korkutuyor beni...ya tüm büyük yapraklar dökülüp geriye kalan en genç yapraklar aile olduğumuz gerçeğini unutursa diye korkuyorum..sanki onlarmış bizi birbirimize bağlayan ve dökülüp gittiklerinde unutacakmışız gibi geliyor herşeyi...
o koca yaprakların altında birbirimize sarılışımız geliyor aklıma...bir pazar günü o büyük ağacın gölgesindeki yemek sohbetleri , teyzemin yaptığı pasta, yengemin mantısı,halamın yaprak sarmaları,dayımın kiraz ağaçları,amcalarımın geride kalmış sıcak kucakları ...
gün gelip biz kalacağız geride...biz de sevgiyi sonradan bulduğumuz arkadaşlıklarla mı avutacağız...
bizimde pazar sohbetlerimiz olacak mı acaba?
ya çocuklarımız onlar tanıyacaklar mı birbirlerini yoksa yolda yanyana yürürken kuzeni olduğunu bilmeden mi geçip gidecekler yoldan...
işte bugün en çok bundan KORKUYORUM!!!!!!!

                                                                               Çiğdem Alpan Çabik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder