Bu Blogda Ara

21 Eylül 2010 Salı

ilk günün akşamı....

saat 18.10 da eve geldiğinde evde dokuz doğurmuş bir anne babanın yüzündeki o allak bullak ifadeyi yok etmeye çalışma mücadelemiz yine evlere şenlik bir komediyle son son buldu...
sen yine herzaman ki gibi bizden en az on kat daha cesur görünüyordun...biz niye hep bir sıfır malup oluyoruz onuda anlamış değilim...Happy
bugün ki tepkin bizim için çok önemliydi...sen gelmeden en az 3 değişik senaryo kurmuştuk kafamızda ..başa sarıp durmuştuk senaryoları..."sıkılabilir...yok canım sıkılmaz bizim oğlumuz...ya okulu sevmezse...yok yok sever...ya servis şöförü can ı unutursa...olur mu canım can sınıfta bekler hostes ablasını...."
binbir türlü tilki can ın içeri girmesiyle uçup gitmişti...mutlu,kendine güvenini gösteren yüz ifadesiyle "anne bak öğretmenim kitaplarımızı verdi " diyip ayakkabılar ayaktan hızla çıkartılıp kitaplar kapını önünde serildi yere........derin bir oh mu çekmeliydik...kitap kurdu oğlum kitapları görünce dünyalar onun olmuştu adeta...şimdi derin ve sakin uykusunda mışıl mışıl uyuyor...tüm çocuklara tatlı rüyalar...yeni günde yeni maceralar sizi bekliyor......

eveet...işte o büyük gün geldi çattı...
ilk agusu,ilk dişi,ilk adımı...derken "ilkokula" başladık...
bu sabah uyandığımızda gözlerinde gördüğüm heyecan bambaşkaydı...4 günlük okula uyum sürecinde yanında benim olduğumu , onu okulun bahçesinde beklediğimi biliyordu..ama bugün bambaşka birgündü ve o bunun farkındaydı...ilk gün elinden ben tutup götürmek istediysemde servisteki hostes ablamız bu ilk günde herşeyiyle alışmalı diye düşünüyordu...bu konuyu 2 gün düşündükten sonra her konuda olduğu gibi bu konuyu da can la konuşup karara bağladık...
çok kesin bir şekilde "ben kendim gidebilirim" dedi...
dedi demesine ama anne baba olarak bizim onu bu ilk gününde tek başına bırakmamız mümkün değildi...o servise bindi bizde arkasından okula...hatta ondan önce okuldaydık...
başlangıçta gayet sakin gözüküyordu...biz ise uzaktan hostes ablayı takipteydik...öğretmenimize teslim edildikten baktığımızda kafası önünde sınıfa girmeyi bekliyordu can...kimbilir neler düşünüyordu..yanına yaklaşıp omuzuna dokunduğumuzda karşısında bizi bulacağını hiç düşünmeyerek gözlerini yukarı kaldırdı..işte o an hayatımdaki pek çok an gibi hafızamdan hiç silinmeyecek...
yüzündeki gülümseyiş dünyalara bedeldi...bizi gördüğüne o kadar sevinmişti ki...
güzel kuzum seni hayatındaki bu en önemli günde nasıl yalnız bırakırdık...sen bize doğduğun günden beri öyle tanımsız mutluluklar yaşattın ki...
iyi ki varsın oğluuuuuuuuum...

konu can olunca hele bir de duygusal biran olunca kelimeler inanın yetersiz kalıyor...

şimdi okulu olduk...

bu sene 2004 ' lü çocuklarımız okula başladı...

anasınıfını bitirdiğimiz gün kafamızda birçok soru işaretiyle sorularımızın cevabını aramak için sorduk soruşturduk..anne baba olarak günlerce düşündük okula başlama sürecini...sebebi malum oğlumuz aralık 2004 doğumluydu ve keşkelerle dolu bir süreci oğlumuza başlatmak istemiyorduk...

en son kararı oğlumuzla birlikte aldık...Smiledanıştığımız kişiler ve bizim ortak kararımızla 1.sınıf serüvenimiz başlamış oldu...

çünkü can "artık okumak istiyoruuuuuuuuuum..."
diyordu.
ciddi,sorumlulukların daha da arttığı yepyeni bir serüven başladı pek çok evde...
bu serüvende peylaşılacak çok şey var...